Sevil Dolmacı Dubai,Türk çağdaş sanatının kurumsallaşmış isimlerindenElvan Alpay’ın Dubai’deki ilk solo sergisini duyurmaktan mutluluk duyar. “Oyun Bitti. Artık Duralım.” ismini taşıyan sergi, 26 Kasım 2024-1 Ocak 2025 tarihlerinde gerçekleşecek ve sanatçının altı yıl aradan sonra sergiye özel ürettiği farklı medya ve boyutlardaki eserlerinden oluşacak. Sergi, 33 eserlik bir seçki ile Elvan Alpay’ın sanatını Birleşik Arap Emirlikleri’nde sanatseverlere tanıtan nitelikteolacak.
Elvan Alpay, 40 yıla yaklaşan sanat kariyeri boyunca doğa ve onun tezahürleri üzerine çalışmış,doğanın olasılıkları ve bu olasılıklarınsonuna kadar kullanılabilme ihtimali üzerinde düşünmüştür. Diğer taraftan,sınırlar içerisinde soru sormak gerektiğini, sınırların sanatçıyı kısıtlamadığını, bilakis sanatçının sanat pratiğini anlamlı kıldığını ve zarifleştirdiğini vurgulamıştır.Anlam, sınırlar içinde sınırsızlığı düşünebilmektir. Sanatçı, sınırlar içinde sınırsızlığı düşündüğü bunca yıl sonra eğer “oyun bitti” diyorsa, bu ne anlama gelmektedir? Sevil Dolmacı Dubai, “Oyun Bitti. Artık Duralım.” sergisinde, izleyenleri bu sorunun olası cevapları üstünde düşünmeye devam etmektedir.
Bir tanrıbilimci ve Batı düşüncesi içinde ünlü ve etkili bir filozof olan Augustinus’tan bu yana, Hristiyan Batı’da,doğanın yazarı ve efendisi Tanrı’dır. Doğa ise, mevcut olan varlıkların bütünü olarakdüşünülmüştürçünkü doğanın mevcut oluşu, bir kurucu,yapıcıve uygulayıcı olduğunu söyler, bunu açığa vurur ve kanıtlar. Doğa denilen bütün, düzenli bir bütündür, yasalara itaat eder ve insana kurallar olduğunu gösteren bir düzen ve tekrarlama içerisindedir. Elbette,bu kurallar ve anlamları insan aklının keşfetme kapasitesincekeşfedebilir.Doğa dediğimiz kavramı anlama amacında olan ünlü bilim tarihçisi Geoffrey E.R. Lloyd’un tanımladığı evrende de doğa özerktir.Kendi çalışma şekli, düzeni, kuralları ve sınırları vardır ama özellikle günümüzde bu sınırlar savunmasızdır. Doğanın kendi alanı içinde, doğaya müdahale etmekten asla vazgeçmeyecek bir şey vardır: insan. İnsan bir taraftan doğa dediğimiz şey hakkında düşünürken, diğer taraftan doğayı ve var oluşu son noktasına iterse bir sınıra varıp varamayacağının merakı içerisindedir. Antik Yunan’da, MÖ 4. yüzyılın en tanınmış heykeltıraşlarından Praxiteles mermere biçim verirken insan taştan olabilir mi diye sorarken bugününinsanı ise insan acaba bir bilgisayarın veri tabanındavar olabilir mi diye sorgulamaktadır.Tarihtesorulan soruların bir anlamı, hedefi ve nedeni vardı. Soruların ve pratiklerin arkasının boşaldığı anda, “oyun da bitmiştireğlence de”. Bunların yol açtığı “neşeli bilim” de.
Özgürlüğün doğanın ta kendisi olduğunu bilen Elvan Alpay,doğrular, kesinlikler, mutlak hakikatler sunmaz. Aksine, izleyeni özgür bırakırve yanıt vermez.Bu sebeple, Alpay’ın sanatı, doğanın kendisi gibi özgür ve işleyişiyle uyumludur ama “Oyun Bitti. Artık Duralım.” diyerek, acaba ilk defa umudunu mu yitiriyordur? Yoksa, İrlandalı bir şair, tiyatro yazarı ve 20. yüzyıl edebiyatının önde gelen isimlerinden William Butler Yeats’in aşağıdaki şiirinde bahsettiği gibi, bilmediğimiz, hayâl dahi etmediğimiz bir başka dünyanın kapıları mı açılıyordur önümüzde?
Döne döne büyüyen bu fırtınada / Şahin uçuyor ve duymuyor sahibi ne diyor / Her şey yıkılıyor, sütunların hepsi bel vermiş / Yeryüzü kargaşa içinde […] İyiler her türlü inançtan yoksun / Oysa kötülerin içinde deli bir tutku var, niye ki? / Belli ki yeni bir sır açıklanmak üzere / Hiç bilmediğimiz / Belki yeni bir şeyler kapımızı çalıyor / Bunu der demez yeni ve dev bir görüntü karşımda / Hiçbir şeye benzemeyen / Güneş sanki, yaşatan ama çölleştiren de / Yeniden karanlık bastırıyor / Ama bunların hiçbirine aldırmayan bir dünya yürüyor / Kimbilir nereye? / Oyun bitti ama oyun bitmez ki.